Bilgisayar virüsleriyle ilk tanıştığım yıl, 1990 yılı idi. Bilgisayarımda çalışırken birden bire ekranda ingilizceden tercümesi "DİSK KİLLER AKTİF, BİLGİSAYARINIZI KAPATMAYIN" yazısı belirdi. İşi bittiğinde, bilgisayarımın hard diskinin indeks yapısını bozmuştu. Bilgisayarlarda diske yazılan bilgiler, kitapların sayfa numaralarına benzer bir şekilde yazılır. Bir kitabın sayfalarını tek tek ayırıp, sayfa numaralarını da sildikten sonra elinizde kalan, benim diskimde olan şeydi. Son çalışmalarımın yedeğini almamıştım, diskimdeki bilgileri geri alabilmem, birkaç haftamı aldı. Günümüzde cep telefonu olarak adlandırılan cihazlar, gelişmiş bilgisayarlardır. Bu cihazlara kaynağından emin olmadığınız uygulamaları yüklerseniz, ya da yüklediğiniz uygulamanın yazılım güvenliği güçlü tasarlanmamışsa, cep telefonunuza virüs bulaşması kuvvetle muhtemeldir. İyi haber mi kötü haber mi bilmiyorum ancak günümüz virüslerinin çoğu, bulaştığı cihaza zarar vermek amacında değiller. Amaçları, bulaştıkları cihazı kendi amaçları için kullanmak genelde. Bu amaçların birkaçı; - Bulaştığı cihazdan çeşitli internet sitelerine bağlanarak, fazla erişilen bir site izlenimi vermek (bu şu anda hizmet olarak satılan bir yöntem) - Bulaştığı cihazı, örneğin DDoS saldırıları için, saldırı amaçlı kulanmak - Bilgi toplamak Siz siz olun, bilgisayar virüslerine de biyolojik virüsler gibi davranın. Nasıl ki biyolojik virüslerin bulaşması, bağışıklık sisteminizin gücü ile orantılı olduğu için, iyi beslenmeye, hastalık olabilecek yerlere girmemeye çalışıyorsunuz, bilgisayar virüsleri için de, "nasıl olsa anti virüs uygulamam var" diye düşünmeyin. Bilgisayarınıza, cep telefonunuza yüklediğiniz uygulamaların, yazılım güvenliğine önem veren firmaların yazılımları olduğundan emin olun. Virüssüz günler dileğiyle, |